Migren Tedavisi Doktoru Ankara

MİGREN VE YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Nöroloji kliniklerine en sık başvuru nedenlerinden birisidir. Baş ağrıları primer veya sekonder olabilir.

Migren orta veya ağır şiddette kişinin yaşam kalitesini düşüren bulantı ile beraber olan, kadınlarda üç kat daha sık görülen baş ağrısı tipidir. Tipik migren ağrısı başın tek tarafında, zonklayıcı karakterde 4-72 saat kadar sürebilen beraberinde bulantı, kusma ışık ve sesten rahatsızlık duyma görülen ve fiziksel aktivite ile artan bir ağrı tipidir. Hastaların yaklaşık üçte birinde aura denilen ağrı öncesi garip kokular, gözde ışık çakmaları ve garip hislerle başlayıp ağrı ile devam eden bir süreç söz konusu olabilir.

Migren atağının muhtemel 4 evresi vardır. Bu evreler aşağıda özetlenmiştir. Her evrenin her zaman ve her hastada görülmesi gerekmez. Ayrıca her hastada ataklarda farklılık gösterebilir. Aynı hastada da her zaman her evresi görülmeyebilir. Prodrom dönemi ağrıdan saatler veya günler önce başlayabilir.

Aura baş ağrısından hemen önceki dönemdir. Ağrı fazı, atak dönemi olarak kabul edilir. Postdrome ağrı sonrası görülen yakınmalardır.

Kalp dört odacıklı bir organ olup, üstteki iki odacığa kulakçık (atrium), alttaki iki odacığa karıncık (ventrikül) adı verilir. Patent foramen ovale (PFO) kalp içinde odacıklar arasında yer alan, ince, membranöz, esnek ve kapak benzeri doğuştan itibaren var olan, yatay bir kanaldır. Geçmişte masum fizyolojik bir bulgu olarak bilinen PFO’nin günümüzde migren, iskemik inme başta olmak üzere bir çok nörolojik, kardiyolojik hastalıklarla ilişkili olduğu bildirilmektedir.

Son yıllarda yapılan çalışmaları ışığında PFO yakın takibi gereken kardivasküler ve diğer sistemik hastalıklara neden olabilen veya kliniğini kötüleştiren doğumsal bir patoloji olarak kabul edilmektedir. Migrenli hastalarda PFO sıklığı iki kat fazla görülür. Migrenle PFO arasındaki ilişki yapılan çalışmalarla da gösterilmiştir. Mekanizması açık değildir. Özellikle auralı migren ile sağdan sola şant arasında sıkı bir ilişki bulunmuştur.

Şantın varlığı kirli ve temiz kanın karışmasına neden olmaktadır. Migrenli hastalarda PFO sıklığı %40 ile %50 arasında değişmektedir. Kadın migrenli hastalarda PFO sıklığı 4,4 kat fazladır. Auralı migreni olan kadın hastalarda daha sık görülmektedir.

ÇALIŞMA SAATLERİ

Pazartesi-Perşembe14:00 – 19:00
Cuma-Cumartesi-PazarKapalı

+90 (312) 441 55 11

+90 (552) 445 55 11

MUAYENEHANE

Cinnah Caddesi No:55/11 Çankaya / Ankara

Migren Tedavisi Doktoru Ankara

Bilindiği gibi PFO’de genellikle venöz kanda bulunan vazoaktif bazı maddeler (seratonin), trombüsler ve oksijensiz kirli olarak bilinen kan akciğerlerden filtre olmadan doğrudan arteriyel sisteme geçebilir. Venöz kandan gelen vazo aktif maddeler beyinde belirli bir konsantrasyona ulaştıktan sonra ise migren ataklarını başlattığı tahmin edilmektedir. Patent foramen ovalesi kapatılan bazı hastalarda migren şiddetinde belirgin bir azalma olduğu görülmüştür. Hatta tamamen iyileşen hastalar bile vardır.

PFO tanısı Transkraniyal Doppler Sonografi ile rahatlıkla konabilir. Transkraniyal Doppler ile beyin damarları ve akım yönleri rahatlıkla görüntülenmektedir. PFO tanısında ise, mikro hava kabarcıklarının PFO’den geçerek beyin içinde yer alan temiz kan damarları içinden geçişinin Transkraniyal Doppler Sonografi ile görüntülenmesi temeline dayanır. Hassas bir tanı yöntemdir. Transkraniyal doppler güvenilir, hastaya rahatsızlık vermeyen, iyi tolere edilebilen ve kolay uyum sağlanabilen bir tanı yöntemidir.

PFO migren hastalarında tespit edildikten sonra kapatılması için bazı kriterler gereklidir. PFO kapağının oluşturduğu tünelin uzunluğu, beyin de manyetik rezonans ile görüntülenen iskemik odakların varlığı ve hastanın baş ağrısı ile beraber klinik özellikleri sayılabilir. Migren dışı bazı kardiyolojik ve nörolojik nedenlerden dolay da kapatılması gerekebilir.

Transkateter Kapama Tedavisi Ankara: Bu tedavi kardiyologlar tarafından yapılmaktadır.

Doğumsal bir patoloji olan PFO, neden olduğu bir çok hastalık nedeni ile takip ve tedavisi, hatta komplike vakalarda cerrahi veya transkateter yol ile kapatılması gereken ve çoğu zaman gözden kaçan bir hastalıktır. Migren hastalarında son yıllarda gündeme gelen PFO’nun varlığının tespiti ve tedavisi elimizde olan migren tedavi seçenekleri arasında farklı bir bakış açısı oluşturmuştur. Gelecekte yapılacak yeni çalışmalar ışığında PFO’ nin klinik önemi daha da artabilir.

Migren Atağı Sırasında Ne Yapmalı?

Migren atağı sırasında, ışık ve gürültüler ağrıyı daha da artırabilir. Bu nedenle, sessiz ve karanlık bir ortamda dinlenmeye çalışın. Migren atağı sırasında, nefes egzersizleri, meditasyon veya gevşeme teknikleri gibi relaksasyon tekniklerini de deneyebilirsiniz. Bu teknikler, ağrıyı azaltmaya ve stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Migren atağı sırasında, soğuk ve sıcak uygulamalar yaparak ağrıyı azaltmaya çalışın.

Migren Tanısı Nasıl Konulmaktadır?

Migren tanısı, genellikle doktorunuz tarafından yapılır. Doktorunuz, sizden ağrınızın özellikleri ve sıklığı hakkında bilgi toplayacak ve aile öyküsünüzü sorgulayacaktır. Ayrıca, doktorunuz, göz, dil ve burun incelemelerini de yaparak, diğer sağlık sorunlarının olup olmadığını kontrol edebilir. Bu süreç, bazı değişken faktörlere göre hastadan hastaya değişim gösterebilir.

Hangi Besinler Migren Atağına Neden Olur?

Konserve edilmiş gıdaların içerisinde bulunan nitratlar, migren atağına neden olabilir. Nitratlar, genellikle kırmızı etlerde bulunan bir katkı maddesi olup, migren atağına neden olabilir. Bunun yanında süt ürünleri de migren atağına neden olabilir. Özellikle, yoğurt, peynir ve sütün içerisinde bulunan histamin adlı madde, migren atağına neden olabilir. Özellikle, kırmızı şarap, vodka ve bira gibi alkollü içecekler, migren atağına neden olabilir.

Prof. Dr. M. Zülküf Önal

Randevu Oluşturun

Randevu talepleriniz için formu doldurarak bizimle iletişime geçebilirsiniz. Hafta içi 14:00 – 19:00 Hafta sonu 11:00 – 15:00
saatlerinde telefonla ulaşabilirsiniz.

Ankara Atatürk Anadolu Lisesinden 1983 yılında mezun olan M.Zülküf Önal, 1983–1989 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra, 1990–1995 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalında Nöroloji uzmanlık eğitimini tamamladı. 1995’te uzman, 2000’de doçent ünvanını alan M.Zülküf Önal, 2007 yılında ise Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalında ise Profesör ünvanını aldı.

İLETİŞİM

Cinnah Caddesi No:55/11
Çankaya / Ankara

mzonal@gmail.com

KONUM